Dijiport Medya

Günümüzde su kalitesinin de yakın takibi isteniyor

Röportajlar

Enis Burkut, günümüzde artık mümkün olduğunca her şeyin kolayca kontrol edilmesi ve su kalitesinin yakın takibinin istendiğini belirtiyor.

Birçok işletmede proses suyunun ürün girdiği olduğundan kullanılan suyun kalitesinin ürünün kalitesini de etkilediğini belirten Burkut Su Tekniği A.Ş. Kurucusu Yük. Müh. Enis Burkut, günümüzde artık mümkün olduğunca her şeyin kolayca kontrol edilmesi ve su kalitesinin yakın takibinin istendiğini belirtiyor.

Enis Burkut ile su hazırlama tesislerindeki kontrol ve otomasyonun gittikçe artan önemi üzerine keyifli ve detaylı bir söyleşi gerçekleştirdik. Su tekniği konusunda 150’den fazla makalesi yayınlanan Makine Yüksek Mühendisi Enis Burkut’un kurucusu olduğu Burkut Su Tekniği markasının en güncel projelerinde tercih edilen çözümlerini gerçekleştirdiğimiz bu söyleşimizle su ve atıksu kapak konumuz kapsamında dergimize taşıdık.

Sizi ve bölüm faaliyetlerinizi tanıyabilir miyiz?
Kısaca kendimi şöyle tanıtabilirim: 1967 yılında Mak. Yük. Müh. olarak Fransa – Lyon’da bulunan I.N.S.A. Mühendislik okulundan mezun oldum, yani tam 52 yıllık mühendisim.  1984 Ocak ayında kendi adım ile kurmuş olduğum şirket geliştikçe isim değişiklikleri yaşadı ve bugünkü BURKUT Su Tekniği A.Ş. oldu.  Dolayısı ile 36 yıldır sanayinin proses sularını hazırlayan cihazlar ve sistemler kuruyoruz.  Bugün ülkemizdeki en önemli sanayi kuruluşlarına hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Birkaç önemli Avrupa imalatçısının Türkiye distribütörlüğünü de yapıyoruz ve Avrupa’daki bazı şirketler de kendi ürettiğimiz bazı cihazları ihraç ediyoruz. Ayrıca, su tekniği konusunda 150 den çok makalelerim yayınlandı, bilgilerimi paylaştığım için memnunum. 

Arıtma tesislerinde, kontrol sistemleri ve enstrümanların önemi nedir?
Günümüzde artık mümkün olduğunca her şeyin kolayca kontrol edilmesi ve su kalitesinin de yakın takibi isteniyor.  Çünkü birçok işletmede proses suyu ürünün girdisi olduğundan kullanılan suyun kalitesi ürünün kalitesini çok etkiliyor.  Dolayısı ile kaliteli su üreten bir sistemin doğru çalışıp çalışmadığı, depodaki suların miktarı, suyun pH, iletkenlik, klor gibi kimyasal değerlerinin ekranlarda görünmesi isteniyor.   Bu sebeple su hazırlama tesislerinde kontrol ve otomasyonun önemi gittikçe artıyor.

Su arıtımı ve su üretimi ile ilgili güncel projelerinizde ne tür teknolojiler tercih ediyorsunuz?
Proses suyu ve içme suyu hazırlayan bir sistem önce su filtresi türleri ve canlıların yok edilmesi yani dezenfeksiyon ile başlar.  Daha sonra, tabii su içinde bulunan fakat istenmeyen minerallerin yani suda çözünmüş olan maddelerin giderilmesi için su bir veya birkaç cihazdan geçer.  Bu cihazların en basiti “Su Yumuşatıcı” denen ve yalnızca suyun sertliğini gideren ekipmandır.  Suyun safa yakın olması istendiğinde, ters ozmoz, demineralize, elektro-de-iyonizasyon gibi ekipmanlar ile istenirse, su elektrik geçirmeyecek kadar saf hale getirilebilir. İşletmenin ihtiyacı olan su kalitesine göre bu cihazları ve otomasyonu içeren sistemleri kuruyoruz.

Su arıtımında analizin önemi nedir? Suyun analizi için ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Sağlığımız için doktora gittiğimizde doktorun bizden kan ve idrar analizi istediği gibi, biz de tabii bir suyun sanayiye uygun hale getirilmesi için, teşhis koymak üzere detaylı su analizi isteriz. Su analizi çok önemlidir, su arıtım sistem tasarımı bu analize göre yapılır.  Burada hayat tecrübemizin de çok önemi var, çünkü zaman zaman su analizinde bazı değerler yanlış ölçülebiliyor. Biz bu değerlere şüphe duyduğumuzda tabii suyu bir başka laboratuvara gönderip ikinci bir analiz isteriz ve su değerlerinin doğru olanını bulmaya çalışırız. Doğru su analizi olmadan doğru su arıtım sistemi kurulamaz.

Analiz, ölçüm ve kontrol (enstrümantasyon) konusunda ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Bu konuda ekibinizi ve çalışmalarını tanıyabilir miyiz?
Bizim kendi laboratuvarımız bulunmuyor, biz ön teşhis için iletkenlik, sertlik, pH gibi birkaç parametreyi kendimiz ölçeriz ve müşteriye ön fikir veririz.  Büyük şehirlerde serbest çalışan laboratuvarlar bulunuyor, bunlardan yararlanıyoruz. Ölçüm ve kontrol için biz müşterilere önerilerde bulunuyoruz, sanayi tecrübesi yüksek olan müşterilerimiz ise kendi tecrübelerine göre ve proses suyunun kullanım yerine göre bizden kontrol ve otomasyon cihazları ister.Şirketimizin tecrübeleri ile ortaya çıkan kontrol ve otomasyon sistemini projelendiriyoruz, daha sonra otomasyonda ihtisaslaşmış şirketler ile ortak çalışma sonucunda PLC içeren otomasyon panoları imal ediliyor. Uzaktan kumanda, bilgisayarından takip gibi, geçmişe dönük kayıtlara ulaşmak gibi istekler olduğunda PLC programı bu isteklere göre tasarlanıyor.

Projelerde enstrüman, kontrol ve analiz markaları seçilirken seçim kriterleri neler oluyor?
Sektöre göre ve işletmenin alışkın olduğu marka ve kriterlere göre kontrol ve ölçüm cihazları ve markaları seçilir.  Örneğin bir enerji santralının buhar türbinine çok saf su gerekirken bu saf suda hiç “Silikat maddesi” olmaması şarttır. Bu sebeple bu sistem üzerinde çok yüksek kalitede, dolayısı ile çok yüksek bedeli olan “Silikat Analizörü” bulunur.   Gıda ve içecek sektöründe ise proses suyunun sürekli aynı kalitede olması ve su içinde hiç klor olmaması istenir, bunu kontrol eden yüksek kalitede kontrol cihazlarını imal ettiğimiz ekipman üzerine monte ederiz.

Yanlış ekipman ya da çözüm seçimi neler yaşatır? Karşılaşılabilecek sorunlara verebileceğiniz örnekler var mı? Çözümün seçimi aşamasında yaşadığınız zorluklar neler?
Bu konuyu iki örnek ile anlatmak daha kolay.  Örneğin, bir işletmedeki tesisat boruları galvanizli boru olarak döşenmişse, bu işletmeye daha sonra ters ozmos cihazı kurulup tesisata iletkenliği düşük su verilirse, tesisat boruları bir hafta içinde korozyona uğrar ve musluklardan sarı renkli demir pası içeren su akar.

Diğer bir örnek: Plakalı ısı eşanjörlerinde su geçiş bölümleri çok dar olduğu için sudan kaynaklı kireçlenme sebebi ile eşanjör tıkanır ve ısı geçirgenliği de azalır.  Plakalıısı eşanjörü kullanımına karar verildiğinde bu eşanjörden geçecek olan suyun kalitesi de düzeltilmelidir, aksi durumda çok sık işletme sorunu yaşanır. Aslında tesisin kurulum sırasındaki çözümün seçimi aşamasında biz zorluk yaşamıyoruz, sistem kurulduktan sonra işletmeler bazı şeyleri değiştirir: su debisi, su basıncı, su kalitesi veya sisteme farklı bir cihaz eklenmesi gibi, işte o zaman işletmede sorunlar ve zorluklar yaşanır. Biz işletmeyi yaşanan sorunlardan kurtarmak için tecrübemizi kullanarak önerilerde bulunuruz.

Son dönemde gerçekleştirilen örnek bir projenin detaylarını paylaşabilir misiniz? Proje tasarımı aşamasından itibaren nasıl bir iş birlikteliği ve paylaşımda bulunuldu, özetler misiniz?
İş hayatımızdaki “kritik” projelerden biti hakkında size biraz bilgi vermek isterim.  Bu “Kritik” projede ne tür cihazlar kullandığımızdan daha önemlisi, kullanılacak ham suyun özellikleri çok daha önemli idi. Bu iş Menderes nehrinden yüksek miktarda proses suyu hazırlama sisteminin projelendirilmesi ve kurulması işi idi.  Neden “KRİTİK” olarak nitelendiriyorum, çünkü, Menderes nehri Uşak’tan Ege Denizi’ne kadar birçok sanayi bölgesinin ve şehir atık sularının sözde “arıtılarak” deşarj edildiği nehirdir, aynı zamanda yağışlar sonrası oluşan sellerin taşıdığı her tür tabii malzemeyi de içeren bir nehirdir.  Nehirden akan suyun kalitesi her dakika değişir ve su içindeki katı maddelerin türü /miktarı ve su analizi de çok değişkendir.  İşte bu tabii dere suyundan yararlanıp doğru ve uzun ömürlü bir proses suyu hazırlamak hakikaten “Kritik”dir ve yüksek bilgi ve tecrübe gerektirir.  Bu tesisi tam altı yıl önce teslim ettik ve şikayet almadık, onun için bu proje ile gurur duyuyoruz. Bu projenin tasarımı sırasında ben şahsen birçok kez Menderes nehrinden su örneklerini kendim aldım, inceledim, sudaki katıların çöktürülmesi yöntemlerini araştırdık, bu konuda uzman su kimyasal şirketleri ile ve atık arıtım şirketleri ile de iş birliği yaptık.  Sonunda doğru bir tesis kurduk.

Satış ve uygulama sonrası çözümleriniz tesiste ne tür avantajlar sağladı?
Biz çözüm üreten bir mühendislik kuruluşuyuz, bizden “DOĞRU” çözüm isteyen sanayi kuruluşlarına çok başarılı proses suyu hazırlama sistemleri kuruyoruz ve işletme sorunlarından kurtuluyorlar, ayrıca periyodik servis hizmetleri veriyoruz, böylece işletme sorunları azalıyor.  Ülkemiz sanayide gerekli tecrübeye ulaşmamış bir ülke olduğu için maalesef proses suyu sistemi satın alımı sırasında birçok işletme “ucuz”u tercih ediyor, bunun sonucunda işletmelerde gereksiz duruşlar oluyor veya ürün kalitesi bozuluyor.  Örneğin, ucuz ile normal proses suyu sistemi arasındaki fiyat farkı 40.000 TL olsun, proses suyu sistemi arızası sebebi ile sanayinin programlanmamış bir duruşunda herhalde en az 40.000 TL zarar edilir.  Dolayısı ile “ucuz” sistem aslında “çok pahalı” bir sistemdir.  Bizden yıllar önce sanayi ülkesi olan İngiltere’de şu atasözü çok bilinir: “Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.”Anlattığım bu durumun çözümü TARİH’tir sanıyorum, yani yıllar içinde sanayi kuruluşları “ucuz”un “pahalı” çözüm olduğu tecrübesini öğrenecekler. 

Önümüzdeki dönem için güncel proje hedefleriniz ve/veya sektör taleplerine göre geliştirmeyi planladığınız çözümleriniz neler olacak?
Önümüzdeki dönemde bir taraftan gıda ve içecek sektörüne ayrıca demir çelik sektörüne daha çok hizmet vermeyi hedefliyoruz.  Almanya’da üretilen Lewabrane marka yüksek kalitede ters ozmos membranlarının ülkemizde daha çok kullanımı için de çalışacağız.

Sektörün ve markanızın gündemine özel olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Şirketimiz proses suyu hazırlamada ülkemizde ilk uzmanlaşan şirkettir, bu sebeple bize “duayen” adı ile hitap eden müşterilerimiz var. Su tekniği konusunda ilk olduğumuz için, dünyadaki birçok yenilikleri ülkemize kazandırma görevi bize düştü; örneğin proses sularının ters ozmos ile hazırlanması, dezenfeksiyonda ozon kullanımı, çok saf su üreten elektro – de- iyonizasyon (EDI) kullanımı, soğutma kuleleri için “böbrek filtre” gibi.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.