banner24

banner170

banner164

banner171

banner31

banner165

Tüm üretim prosesi operatöre ihtiyaç duymadan tam otomatik gerçekleşiyor

Seza Çimento Fabrikası’nda prosesin kontrolü, kararlılığı ve optimizasyonunun sağlanması için insan insiyatifinden uzaklaştırılarak üretim prosesi, tam otomasyonla ve operatöre gerek duymadan gerçekleştirilebiliyor.

Başarı Hikayeleri 02.11.2020, 12:50 11.11.2020, 11:00 Serkan KIRAÇ
1060
Tüm üretim prosesi operatöre ihtiyaç duymadan tam otomatik gerçekleşiyor

Kasım sayımızın kapak konusu kapsamında kapılarını Proses Çözümleri dergimiz okurları için açan Seza Çimento Fabrikası’na markanın Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık’ın ev sahipliğinde konuk olduk. Saha ziyaretimiz esnasında gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde Sn. Açık’ın yaşamı boyunca elde ettiğini başarılarla optimizasyon, verimlilik ve tam otomasyonlu üretim konusunda sayısız başarılı projeye imza atılmış Seza Çimento Fabrika’sının sahip olduğu üretim ve yönetim teknolojileri üzerine konuşma imkanı bulduk.  

Sizi ve bölüm faaliyetlerinizi tanıyabilir miyiz?
Ben halk sağlığı profesörüyüm. Yaklaşık 30 yıl boyunca bir akademisyen ve sivil toplum çalışanı olarak, akademik çalışmalarımın yanı sıra, her gün bir mahallede, köyde, okulda ya da televizyon programında önemli halk sağlığı konularına ilişkin eğitimler verdim. Bunlara ek olarak mesai saatlerimin dışında, enerji, inşaat, akaryakıt, savunma, turizm ve medya gibi farklı sektörlerde faaliyet göstermekte olan aile şirketlerimizde de emek veriyordum.

 1991 yılında asistan olarak girdiğim Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı'nda 1999 yılında doçent, 2005 yılında profesör oldum. Yaptığım işler bir süre sonra rutin bir hal aldı. Ömrümün sonuna kadar akademisyen olarak çalışmak ve ölmek istemiyordum. Yığınla hayalim, projem, hedefim, yapmak istediklerim vardı. 2011 yılında iş dünyasına yoğunlaşmak ve yatırım yapmak istedim. Baştan sona benim planladığım ve uyguladığım bir proje hayata geçirmeliydim. Bu öyle bir proje olmalıydı ki, bölgeler arası gelişmişlik farkının azaltılmasına ve yerel kalkınmaya katkı sağlamalı, istihdamı artırmalı, ancak sadece istihdamı artırmakla kalmayıp, çok kişinin hayatına olumlu katkı sağlamalıydı. Bu da ancak sanayi yatırımı ile olabilirdi. Hangi sektöre yatırım yapmam gerektiği konusunda yaptığımız araştırmalar, avantajlı ve dezavantajlı yönleri v.s. gibi konularında araştırmalar sonucunda çimento sektörüne yatırım yapmaya karar verdim.

Fizibilite, altyapı çalışmaları sonucunda 2014 yılı Nisan ayında fabrika inşaatına başladık, 2016 yılı Mart ayında, klinker ve çimento üretip satmaya başlamıştık. Şantiye dönemi zorlu ve yorucuydu. Üniversitedeki görevimden 3 yıl ücretsiz izin aldım ve bilfiil şantiyede inşaatın başında kaldım. Fabrikanın her çivisinde emeğim vardır. Erkek egemen olarak kabul edilen sektörde ve alanda beni görenler ilk başlarda şaşırdılar. Ancak sonra gördüler ki sektörün de şantiyenin de cinsiyeti yok. Önemli olan tek şey var o da emek, odaklanma ve başarıdır.

Çocukluğumdan itibaren; bölgeler arası gelişmişlik farkı, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, kadın erkek fırsat ve cinsiyet eşitsizlikleri hep ilgi odağım olmuştur. Kendimi geliştirmeyi de dünyayı gezip görmeyi de hep bu bölgeye ve amacıma katkı sağlamak için bir araç olarak gördüğüm bu yolculukta, geriye baktığımda; doğup büyüdüğüm topraklara vefa borcu ödemek, yörede istihdamı artırmak, bölgeler arası gelişmişlik farkının azaltılmasına katkı sağlamak gibi amaçlarla çıktığım bu yolda, kurmuş olduğum bu fabrika nedeniyle çok mutluyum.

Üretim tesislerinizi kapasitesi gücü, ürün hatları, yardımcı tesisleri, birimleri vb. gibi konularda tanıyabilir miyiz?
Fabrika 88 hektar sanayi alanı üzerine kurulmuş ve hammaddenin hemen bitişiğindedir. 500 yıllık hammadde rezervi, 5 hat tren yolu, kendisine ait 2 adet şalt sahası, teknolojik ve çevre dostu makine ekipmanı, sürdürülebilir kalitesi, insan kaynakları ve marka değeri ile Cumhuriyet tarihi boyunca bölgede kurulmuş olan en büyük ve en çevreci özel sektör yatırımlarından biridir. Ayrıca çimento sektörüne yatırım yapan ilk ve tek kadın yatırımcıyım, diye biliyorum.

Tüm prosesi AB menşeili olan, SCADA ve Ekspert sistemi, otomatik kumanda ve robolab yatırımı ile tamamen son teknolojilerle donatılmış, uzaktan kumanda edilebilen ve çevreci bir fabrika olan Sezada, günde 7.500 ton çimento üretiliyor. Ayrıca, fabrika yakınında kurulumuna başlanmış olan 15MWlık güneş enerjisi santrali, Arge merkezi, iç pazar satışları için komşu illerde kurulan beton santralleri, dış Pazar satışları için limandaki kapalı depo alanı ile fark yaratan ve istikrarlı bir şekilde büyümeye devam eden Seza Çimentoda alt yüklenicilerle birlikte toplamda 500 kişiye istihdam sağlanıyor. Çalışanların aileleri ve tedarikçiler ile düşünüldüğünde, bölgede yaklaşık 10 bin kişinin hayatına olumlu katkı sağlanmaktadır. Ciromuzun önemli bir kısmını yaptığımız ihracatlar oluşturmaktadır. 2019 yılında ihracatımız, üretimimizin %35’ini oluşturdu. Bu sene ise üretimimizin yarısını ihraç etmeyi planlıyoruz. Fabrikanın içerisindeki 5 hat demir yolu, limandaki kapalı stok alanımız nedeniyle ihracat tedarik zincirinde sorun yaşamadık.

Hammaddenin girişinden nihai ürünün çıkışına kadar üretim sürecinizi kısaca bizlerle paylaşır mısınız?
Biz Seza Çimento olarak; çevre sağlığı, iş sağlığı ve güvenliği ile atık yönetimi gibi alanlardaki önceliklerimize ek olarak; endüstri 4.0’a uygun olarak kurulmuş ve işletilmekte olan dijital ve teknolojik yapımız ile de bölgede önemli örneklerden biriyiz, diye düşünüyorum.

Fabrikamızda, prosesin kontrolünü, kararlılığını ve optimizasyonunu sağlamak için; tüm sistemin insan inisiyatifinden bağımsız olarak çalıştırılması, enerji maliyetlerinin azaltılması ve minimum arıza duruşu ile verimli bir üretim yapılması için son teknolojiyi içeren bir otomasyon ve SCADA sistemimiz vardır. Scada sistemi ile tüm ünitelerin kontrolü “merkezi kumanda  odasında” ilgili ünite operatörü vasıtasıyla yapılmaktadır. Ancak  istersek operatörleri devreden çıkararak bu sistemi otomatik kumandaya bağlanarak, expert system dediğimiz bilgisayar tabanlı system sayesinde,  insansız olarak çalıştırabilmekteyiz. Bu sistem sayesinde tüm üretim prosesi adeta oto-pilot mantığıyla operatöre gerek duymadan çalıştırılabilmektedir.

Enerji maliyetlerinin her geçen gün arttığı bu günlerde, enerjinin verimli kullanılması ve maliyetlerinin düşürülmesi amacı ile Fabrikamızda bir enerji SCADA sistemi kurulmuştur. Bu sistem sayesinde fabrikayı besleyen enerji nakil hattının bağlandığı şalt sahasından başlayıp üniteler ve sahada ki ekipmanlara kadar anlık olarak enerji tüketimi izlenebilmekte, böylece hem ünitelerin enerji harcama oranlarını kontrol altına alıcı kumanda müdahaleleri hem de bazı üniteleri enerji fiyatlarının en düşük olduğu saatlerde çalıştırarak enerji tüketim ücretini düşürebilmekteyiz.

Kalite kontrol biriminin sahip olduğu analiz teknolojilerini tanıyabilir miyiz?
Kalite kontrol birimimizde otomatik numune alma ve RoboLab sistemi mevcuttur. Bu sistem ile üretim prosesinin farklı noktalarından insan eli değmeden belirlenen periyotlara göre otomatik olarak numune alınmakta, alınan bu numuneler yine insan eli değmeden, kanallar aracılığıyla laboratuvara gelmekte ve laboratuvarda bir robot vasıtasıyla hazırlanıp analiz edilmek için x-ray cihazına verilmekte ve analiz sonuçları otomatik olarak bilgisayar ekranlarına ve cep telefonlarımıza saat başı iletilmektedir.

Analiz konusunda ek olarak çalışmalarınız nelerdir?
Reçetelere uygun, standart sapması düşük, kontrol edilebilir ve güvenilir üretim yapabilmek için hammadde sistemi üzerine online analizörler kurulmuştur. Online analizörler bantlar üzerinden geçen hammaddenin kimyasal özelliklerini anlık olarak analiz edip, belirlenmiş olan hedef değerlere göre dozajlama kantarlarına komut verir. Böylece, kendisine verilmiş reçeteye göre,  hangi hammaddeden hangi oranlarda sisteme göndereceğine karar verip, o karara göre hammadde bantlarının hızını ayarlayarak hammadde oranını otomatik olarak düzenlemektedir. Online analizör, x-ray ve dozajlama bant kantarları kapalı çevrim çalışmaktadır. Böylece standart sapması çok düşük sürdürülebilir kaliteyi sağlamaktayız. Bu kapsamda, ayrıca; ara üniteler de dahil olmak üzere tüm ünitelerde torba filtre sistemi kullanılmaktadır. Bu sistem sayesinde fabrikamızda çevreye toz salınımı, oldukça düşüktür. Çimento fabrikalarında toz partikül salınım düzeyinin yasal sınırları vardır. Bu, ülkemiz için ton başına 50 miligram iken, Avrupa Birliği standardı, ton başına 30 miligramdır. Oysa bizim fabrikamızda bu miktar, 1 miligramın altındadır. Torba filtre sistemi, adeta elektrik süpürgesi gibi çıkan tozu içine hapsedip yine hammadde olarak sistemin kullanımına vermektedir. Fabrikamızın prosesinin tümü Avrupa menşeili olup, enerji verimliliği yüksek ve kalori değerleri düşük çevre dostu bir fabrikadır.

Atık yönetimi ve çevre sağlığı konusunda markanız faaliyetlerini öğrenebilir miyiz?
Atık yönetimi konusunda önemli girişimlerimiz var. Fabrikamızda prekalsiyonlu (ön ısıtıcılı) bir tesis olarak kuruldu. Tesisimizde baca gazı, klinker soğutma, tesisi ısıtma vb. alanlarda enerji olarak geri dönüşümde kullanılmakta, bu sayede kış aylarında ısınmada kullanılacak olan kalorifer iler proseste kullanılacak olan buhar üretiminde de atık ısıdan faydalanabiliyoruz.

Yine çevresel sorumluluklarını yerine getirmek adına bir Çevre Yönetim Birimimiz var. Bu birim aynı zamanda tüm çalışanlarımıza çevre bilinci eğitimlerinin verilmesinden ve sahadaki uygulamaların denetiminden de sorumlu. Tüm eğitimlerimiz ve ünite içi uygulamalarımız; kirliliğin oluşmaması, oluşmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda atıkların kaynağında ayrı toplanması ve bunlardan da geri dönüştürülebilir veya tekrar kullanılabilir nitelikte olanlarının ilgili lisanslı firmalar tarafından teslim alınmasına imkân sağlıyor. Gerek ünite içi atık toplama noktalarımız, gerekse de sevk amaçlı son toplanma noktalarımız haftalık olarak çevre mühendisimiz tarafından gözlemlenip raporlanmaktadır.

Ayrıca kullandığımız SAP programı ile üretimden kaliteye, insan kaynaklarından muhasebeye kadar tüm ana ve yardımcı birimlere ilişkin; dosyalama, kayıt ve onay süreçleri bilgi teknolojileri kullanılarak yapılmakta, kurumsal hafıza ve dosyalama işlemleri elektronik ortamda oluşturulmaktadır.

Ar-Ge çalışmalarınızın markanız için önemi nedir? Geliştirme çalışmalarını tamamladığınız ürününüzü tanıyabilir miyiz?
 Ar-Ge çalışmalarımızın toplam gelirlerimizdeki payını da 2019da yüzde 2den yüzde 5e çıkarttık.  Seza olarak şu an gri çimentonun tüm tiplerini üretiyoruz. Yeni ürün segmentleri geliştirerek hem iç hem de dış pazar payımızı artırma hedefimiz doğrultusunda Ar-Ge merkezimizde, sülfata dayanıklı çimento ürettik ve çok önemli projelerde yer aldık. Kanalizasyon, köprü, tünel, viyadük, hidroelektrik veya sulama amaçlı baraj projelerinde; silo, su deposu, su kanalı veya kanal projeleri gibi sülfata dayanıklılık gerektiren projelerin beton imalatlarında kullanılan ve CEM 1 42,5 SR5 ismini taşıyan bu ürünümüz ile bölgede ciddi anlamda eksikliği hissedilen bir ihtiyacı karşılamış olduk. Diğer taraftan bu yıl Amerikadan pazar talebi olan alkalisi düşük çimento da üretmeyi planlıyoruz. Yine bölgemizde bir yeniliğe daha imza daha atarak, 25 kiloluk torbalı çimento üretmeye başladık.

Diğer yandan 15 MW’lık güneş enerjisi santrali yatırımı yapmayı ve bu yatırımımızla enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılayarak, maliyetlerimizi düşürmeyi planlıyoruz. Dünya genelinde yaşanan ekonomik sorunlardan etkilenmemek için, biraz tasarruf, kesintisiz üretim ve dış pazara yönelme önemli stratejilerimiz arasındadır.

Önümüzdeki dönemde planladığınız projeler nelerdir, son olarak gündeminizi öğrenebilir miyiz?
Bundan sonraki süreçte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her şey değişecek ve yeni normal oluşacak. Bu yeni normale ayak uyduran, kendini geliştiren ve değiştiren şirketler ayakta kalacak, yeni düzene ayak uyduramayan şirketler ise yok olup gideceklerdir.

Teknolojik gelişme ve dijitalleşme ile birlikte, en alt düzeyde fiziksel çaba ile en üst düzeyde verimliliği ve sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla, dijital teknolojilerin iş hayatında, günlük yaşamda ve iş yapış modellerinde yaygın olarak kullanılmasına bağlı olarak yaşam tarzları değişmekte ve yeniden yapılandırılmaktadır. Bu dönemde, şirketlerin ve şahısların; yeni ve hızla gelişen teknolojinin olanaklarını kullanarak stratejilerini, operasyonlarını ve insan kaynaklarını çığır açacak şekilde yeniden yapılandırmaları gerekiyor. Biz de Seza Çimento olarak bu sürece en hızlı adaptasyonu sağlayıp pazardaki yerimizi korumayı amaçlıyoruz.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?
Sonuç olarak; sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması ve bölgeler arası gelişmişlik farkının azaltılması için sadece kamunun değil, özel sektörün de dezavantajlı yörelere ve dezavantajlı kesimlere öncelik vererek emek harcaması, yatırımlar yapması, sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer alması, yani yapacağı yatırımlarda toplum yararını da işin içerisine katması son derece önemlidir.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner140
banner158
Günün Anketi Tümü
Sektörel dergiler okunuyor mu?
Sektörel dergiler okunuyor mu?
banner159
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
banner161

Gelişmelerden Haberdar Olun

@