banner143

banner170

banner164

banner171

banner26

banner165

Üretimin Geleceği Kültürden ve Sosyolojiden Bağımsız Olamaz

Teknoloji şirketi Doruk, Türkiye’de üretimin geleceği için dijital dönüşümün şart olduğunu ve tüm paydaşlar ile hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Dijital Dönüşüm 06.07.2021, 16:15 Melike Kaya Bayram
348
Üretimin Geleceği Kültürden ve Sosyolojiden Bağımsız Olamaz

Üretimde dijitalleşmenin ulusal kalkınma ekseninde verimlilik, büyüme, istihdam ve yatırım potansiyeli açısından bir zorunluluk olduğunu ifade edenDoruk Yönetim Kurulu Üyesi ve ProManage Corporation Genel Müdürü Aylin Tülay Özden; sanayide dönüşüm için teknoloji ve yenilik kapasitesinin geliştirilmesi, nitelikli işgücünün yetiştirilmesi, veri iletişim altyapısının güçlendirilmesinin yanı sıra çevresel, ekonomik ve sosyolojik faktörleri de dikkate alarak stratejik bir yol haritasının çizilmesi gerektiğini vurguladı.

“ENDÜSTRİ 4.0’I HAYATIMIZA ENTEGRE EDERKEN ÇOK YÖNLÜ DÜŞÜNMEMİZŞART”

Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecindeki ilerlemesini değerlendiren Aylin Tülay Özden; “Biz sanayisi güçlü bir ülkeyiz. Elimizdeki kıymetli ve yetenekli nüfusumuzu üretim endüstrisine dâhil edecek formüller bulmalıyız. Hazır reçete dijitalleşme yaklaşımlarıher ülkeye uymuyor. Üretim ve gelirlerin devam etmesi için fabrikalarda kesintisiz bir işgücünün bulunması gerekiyor. Örneğin, geçmişte Japonya ve Almanya gibi sanayisi gelişmiş ülkelerde yeterli insan kaynağını karşılamak için komşu ülkelerden işçilere ihtiyaç duyuluyordu. Teknolojinin ilerlemesiyle fiziksel olarak ağır ve tekrarlayan işlerde insanların yerine robotlarhâkim olmaya başladı. Endüstri 4.0’ın özellikle robotlaşma ve mekanikleşme boyutu Almanya ve Japonya gibi ülkelerde büyük bir öneme sahip. Ancak Türkiye ve Amerika örneğini ele alırsak bu iki pazarda çok sayıda genç var. Gençler, interneti çok yoğun kullanıyorlar ve şu anda büyük oranda internetten eğitim görüyorlar. Mobil uygulamalara, cep telefonlarına çok aşinalar ve dijital dünyada yaşıyorlar. Alışverişlerini dijital dünyada yapıyorlar, iletişimlerini ve sohbetlerini sanal alemde gerçekleştiriyorlar. Bu noktada, dünyada ve Türkiye’de genç nüfusun olduğu ama bu nüfusun sadece makinelerden, mekanik ve manuel operasyonlardan oluşan fabrikalarda çalışmak istemediği gerçeğini göz ardı edemeyiz. Fabrikalarımızda operasyonel işleyişte dijitalleşme arttıkça ve fabrikaların üretim, performans, süreçleri dijitalleşip, görselleştirme ile şeffaf, modern, yalın ortamlara döndükçe, genç nüfus ta bu oyunun bir parçası olma konusunda daha büyük bir heves duyacak. Önümüzde uzman işçi ve mühendisler tarafından yüksek performans ile yönetilen, tedarik zincirinde birbirine iletişim hatları ile bağlı modern diijital fabrikalar var ve onları mükemmel işletecek uzmanlara ihtiyacı var dedi.

“TEK BAŞINA ROBOTLAŞMA GENÇ NÜFUSU YOĞUN TÜRKİYE İÇİN DOĞRU BİR ÇÖZÜM OLAMAZ”

Sanayisi güçlü bir ülke olarak genç nüfusumuzun fabrikalarda çalışması için yeni formüller geliştirmemiz gerektiğini vurgulayan Özden, gençlerden fabrikalardaki ürünlerin, sistemlerin ve işleyişin daha verimli olması, daha çok üretim yapılması ve daha nitelikli üretim yapılması konusunda değer elde etmemiz gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye olarak gayrisafi milli hasılamızı artırmamız, dışarıya olan pek çok bağımlılığımızı azaltmamız ve ihracat miktarımızı katlamamız lazım. Tek başına robotlaşmanın Türkiye için doğru bir çözüm olduğunu düşünmüyorum. Bunu yaparsak sonrasında doğacak insan gücüne nasıl bir iş, nasıl bir gelir bulacağız, bu nasıl bir sosyal patlama yaratacak gibi konuların üzerinde çok ciddi şekilde düşünülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu bağlamda, üretimin geleceğini kültürden ve sosyolojiden bağımsız olarak düşünemeyiz.”

ÜLKEMİZİN ÜRETİMDE DİJİTALLEŞME DÜZEYİ HIZLA ARTACAK

Başarılı bir dijital dönüşüm için stratejik bir yaklaşımın uygulanması gerektiğini belirten Özden;“Toplum olarak yeniliklere çok açığız. İnternet ve cep telefonu kullanımında dünyada önde gelen ülkelerden biriyiz. Dolayısıyla dijitalleşmenin topluma yayılmasında kültürel olarak dünyadaki ileri ülkeler arasında olduğumuzu düşünüyorum. Endüstri 4.0 perspektifiyle üretimde dijital dönüşüm değerlendirildiğinde; bu süreçten ancak devlet, üniversite, sanayi, şirket ve birey bazında tüm paydaşları kapsayan, eş güdümlü ve iyi tasarlanmış bir yaklaşımla fayda sağlayabiliriz. Ülkemizdeki üreticilerin uzun yıllara dayanan deneyim ve kullanım tecrübesi bulunuyor. Genç nüfusa sahip Türkiye’nin dijitalleşme konusunda geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum. Bu nedenle üretimde dijitalleşme düzeyimizde hızla artacak” dedi.

“NİTELİKLİ YAZILIMCILARI TÜRKİYE’DE TUTMALIYIZ”

Gerekli donanım ve teknolojik yeterlilik açısından ülkemizin Endüstri 4.0’a yeterli olduğunu ancak nitelikli yazılımcı eksikliğinin çok ciddi bir sorun teşkil ettiğiniifade edenAylin Tülay Özden, “Sektörümüzün en önemli sorunlarından birinin nitelikli yazılımcı eksikliği olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde özellikle yazılım, teknoloji ve bilgisayar bilimlerine gönül veren gençlerimizvedeneyimli uzmanlarımız, idealist ve uluslararası vizyona sahipler. Uygun teknolojik donanımlara sahip bir profesyonel, mekân fark etmeksizin yazılım ve internet teknolojileri alanında çalışabilir. Dolayısıyla, bizim ülkemizde de uluslararası standartlarda teknoloji ürünleri geliştirebilecek insan kaynağımız mevcut ve bu insan kaynağı yurt dışından talep görüyor. Ülkemizdeki ekonomik, çevresel ve sosyolojik koşulları iyileştirip donanımlı insanların yurt dışı değil Türkiye için çalışmalarını sağlamamız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner140
banner158
Günün Anketi Tümü
Sektörel dergiler okunuyor mu?
Sektörel dergiler okunuyor mu?
banner159
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
banner161

Gelişmelerden Haberdar Olun

@