Dünya çapında CO2 salınımının görülmemiş düzeylere yükseldiği ve enerji fiyatlarının tarihin en yüksek seviyelerine çıktığı günümüz koşullarında Glasgow’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) pek çok sektörde çevresel hareketliliği de beraberinde getirdi. Sürdürülebilirlik çalışmalarıyla takdir gören Signify, COP26 kapsamında, iklim eylem çalışmaları için gereken sektör liderliğini üstlenmeye ve değer zinciri genelinde müşterileri ve iş ortakları ile daha esnek ve sürdürülebilir sağlık hizmetleri oluşturmak için çalışmaya kararlı olduğunu açıkladı.
Aydınlatmada dünya lideri Signify (Euronext: LIGHT), karbon salınımını azaltmak ve hem şirketler hem tüketiciler için dijitalleşmeyi hızlandırmak amacıyla, enerji tasarruflu ve bağlantılı LED aydınlatmaya hızlı bir şekilde geçilmesi çağrısında bulundu. Bu kapsamda ülke ve iş dünyası liderlerinin hem profesyonel hem tüketici aydınlatma ürünleri pazarlarını etkileyecek ve hızlı sonuç verecek değişikliklere öncelik vermeleri gerekiyor.
LED AYDINLATMA KULLANIMIYLA CO2SALINIMLARI 553 MİLYON TON DÜZEYİNDE AZALTILABİLİR
Yıllar önce yaptığı ‘dünya çapında klasik ampul kullanımına son verilmesi’ne yönelik açıklamasından sonra ‘genel aydınlatmada’ yeni standart olarak enerji tasarruflu, bağlantılı LED’lere geçiş çağrısında bulunan Signify, bu girişimi ile Avrupa Yeşil Mutabakatıve Amerikan İstihdam Planı gibi dünya çapındaki ekonomik toparlanma planlarının hedeflerine katkıda bulunacağı gibi, ülkelerin Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmelerine de destek olacak. Bu çağrı, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) aynı yöndeki görüşünü de yansıtıyor. Kısa bir süre önce yayınlanan ‘2050’ye dek Net Sıfır’ raporunda IEA, “LED ampullerin tüm ampul satışlarına oranının 2025’e kadar tüm bölgelerde %100 seviyesine yükselmesini” ve minimum enerji verimliliği standartlarına elektrikli ev aletlerine yönelik akıllı kontrollerin de dâhil edilmesini tavsiye etmişti. Signify’ın bulgularına göre, profesyonel pazarda LED aydınlatma kullanımıyla CO2 salınımları 553 milyon ton düzeyinde azaltılabilir, bu da 25 milyar ağacın yılda atmosferden temizleyebildiği CO2 gazına eş bir miktar. Bununla birlikte 494 milyon hanenin yıllık enerji tüketimine eşdeğer 1.132 terawatt saat enerji tasarrufu sağlamak da mümkün. Bu da yıllık enerji harcamalarında 117 milyar Euro azalma anlamına geliyor.
IEA Enerji Birimi Başkanı Brian Motherway, şu değerlendirmede bulundu: “Günümüzden 2030 yılına kadar uzanan süreç, dünya liderlerinin 2050 yılına kadar net sıfır karbon hedefine ulaşmalarında hayati bir rol oynayacak. Verdikleri taahhütleri, kısa ve orta vadede sonuç verecek eylemlerle desteklemeleri şart. Enerji verimliliği daha yüksek teknolojilere geçişin, ‘Sıfır Karbon Salınımı’ (Raceto Zero) hedefine ulaşmamızı sağlayacak temel faktörlerden biri olacağını öngörüyoruz.”
“ÇOK HIZLI VE GÜÇLÜ BİR DÖNÜŞÜME İHTİYACIMIZ VAR”
Program ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Signify Ortadoğu, Türkiye, Pakistan ve Afrika Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Ertan Bilge görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “130 yıldır dünyada, 90 yılı aşkın süredir de Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket olarak,‘Daha Aydınlık Yaşamlar, Daha İyi Bir Dünya’ sürdürülebilirlik programı kapsamında ‘Hem Dünyayı İyileştirme Hem de İnsanların Hayatını İyileştirme’ misyonu edindik. Sürdürülebilirlik programımız çerçevesinde 2025 planlarımızı belirledik. Hedefimiz, 2025 yılına kadar çevre ve toplum üzerindeki olumlu etkimizi ikiye katlamak. Her önemli küresel meselede olduğu gibi, iklim krizi de özel sektörün, kamunun ve sivil toplumun iş birliği yapması gereken çok acil bir konu. İklim krizinin artan etkilerine bu yaz döneminde ne yazık ki hep birlikte şahit olduk. Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde orman yangınları, sel ve kasırga gibi iklim değişikliğinden kaynaklanan afetler meydana geldi. Küresel iklim felaketlerinin yaşandığı bu dönemde, dünyanın en saygın bilim kuruluşlarından olan Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 6. Değerlendirme Raporu'nu yayımladı. Rapor, Paris Anlaşması'ndaki küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama hedefini gerçekleştirebilmek için çok hızlı ve güçlü bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Bu nedenle başlattığımız sürdürülebilirlik programının kritikönemde ve zamanlamada olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. İklim krizigezegenimiz için varoluşsal bir tehdit, bu konuda işbirlikçi olmak büyük önem taşıyor.”
