Dijital Rönesans A.Ş. Kurucusu Filiz Dağ, İstanbul Dijital Sanatlar Ve Gaming’de Dünyanın Üssü Olacak

Metaverse konusu, Facebook’un kurucusu Marc Zuckerberg’in Meta markasını ortaya koymasının akabinde yeni bir gündem oluşturmaya başladı. Tüm dünyada bu alandaki çalışmalar ön plana çıkarken, bu yeni dünyanın uzmanları şimdilerde ülkemizde birçok program ve etkinliklerde yer alıyor. Yine alanın girişimcileri oluşan bu yeni pazarda hareket kabiliyetleri üzerine yoğun çalışmalar yapıyorlar.

Yeni çağın önemine değinilen programlardan birinde içerik üretimi ve üreticilerinin önemine değinen Dijital Sanatlar ve NFT Girişimcisi Filiz Dağ, kurucusu olduğu Dijital Rönesans A.Ş.’nin çıkış fikri ve NFT, Metaverse, Dijital Sanatlar, Gaming, Marketplace hakkında net açıklamalarda bulundu.

Metaverse ile açılan yeni dönemde bilim ve sanata vurgu yapan Filiz Dağ, “Dijital çağın bu dönemin orta çağı olduğunu uzun yıllardır iddia etmekteyim. Bu dönemin bir aydınlanma dönemine girmesinin yolununsa ‘bilim ve sanat’ın bütünleşik hareketinden yola çıkacağını savunuyorum. Tarihte de medeniyetlere baktığımızda; içinde bilim ve sanattan biri veya her ikisi birden eksik olduğunda, o medeniyetlerin ya sonu gelmiş ya da duraklama devrine girmişlerdir. Teknolojilerin insan ve yaşam ahlakından yoksun salt teknoloji gelişimi yerine, içinde toplum ve canlıyı anlama yetisinin kazandırılmasının yolunun bilimsel çalışmalara sanatın entegresiyle mümkün olacağı fikrindeyim.Sanat da salt sanat değil, bilimle birlikte akılcı yol almalı, multi-disipliner dediğimiz çok alanlılık gerekli.”ifadelerini kullandı.

Bilim ve sanatın birlikteliğinin gelmiş geçmiş tüm çağlara aydınlanmayı, akılcılığı ve yaratıcılığı sağladığını ifade eden Dağ, “Metaversede bilim ve sanatın bir arada olduğu ve ilerlemesi sürecinin bu disiplinler arasılıkla mümkün olacağı bir yer. Bu çağ eğitimde fırsat eşitliğini, bilgiyi kullanmasını bileni gayet güzel karşılıyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

METAVERSE, ÜÇ SENE SONRA BİZİ KONTROL EDECEK

İçerik üretiminde Türkiye’nin, özellikle de İstanbul’un bir dünya üssü olabileceğinin, bu kabiliyete sahip iyi yetişmiş insan gücünün olduğuna işaret eden Dağ, girişimde bulunanlara, ilgili destek ve teşviklerin sağlanmasının önemine değinerek, içeriklerin bu çağda çok daha önemli hale geleceğini belirtti. Sanayi devriminden sonra, televizyonun icadıyla hayatlarımızın yüzde 10’luk zaman dilimini ekran seyircisi olarak geçirdiğimizi vurgulayan Filiz Dağ,“İzlediğimiz yabancı film ve çizgi filmler gibiiçerikler, onları yapanların mesajlarını dağıtma metoduydu. Bu, aslında o içerikleri yapanların kültürlerine hayranlık beslememize sebep oluyordu. Ardından 1990’larda internetin de gelişiyle ekranlara bağımlılığımız yüzde 20 daha artarak akıllı cihazlar ve sosyal medya ile yüzde 30’a ulaştı.” diye konuştu.

Bir gün içinde sosyal medyada geçirilen zamandan bahseden Dağ,“Birçok yabancı girişim platformlarının kullanıcıları, yani müşterileriyiz. Metaverse ya da daha doğru tanımıyla Web3.0’ın üç sene sonra hayatlarımıza gireceğini düşünürsek, bu ekran yaşam veya sanal yaşamla,söz ettiğim oranınyüzde 60’a çıkacağı belirtiliyor.” diyerek içeriklerin kontrolünde ve üretiminde insanları, başka bir dünyanın yüzde 60 oranında kontrol edeceğini belirtti.