Boyutları 100 metreküp ile 9300 metreküp arasında değişen ve 2020 yılında yüzde 40’ı kimyasallar, yüzde 60’ı ise akaryakıt ürünleri olmak üzere toplamda 1,7 milyon ton sıvı depolanabilen 178 tanka sahip Poliport Kimya Terminal ve Limanını kapak konumuz kapsamında Ekim sayımızda dergimize taşıdık. Siz okurlarımız adına gerçekleştirdiğimiz saha ziyaretimiz esnasında Poliport Genel Müdürü Efe Hatay ile depolama ve liman operasyonlarıyla sahada gerçekleştirilecek kapasite artışı ve dijital dönüşüm yatırımlarının detaylarını konuştuk.
Efe Bey, öncelikle sizi ve Poliport sahasını kısaca tanıyabilir miyiz?
Poliport, 50 yıldır Türkiye sanayisine katkı sağlayan, stratejik coğrafi konumu ile limancılık sektörüne yenilikleri ile yön vermektedir. Yaklaşık 30 yıldır edindiğim limancılık tecrübesi ile bu değerli ekibin bir üyesi olarak 1,5 yıldır görev yapıyorum. Görev ve birimlerimize geçmeden önce deniz ticaretine, Kocaeli Körfez Bölgesi’nin bu noktada üstlendiği göreve ve Poliport’un hizmetlerinin yarattığı katma değere değinmek istiyorum.
Kocaeli Limanları Türkiye GSMİH’nın %45’ini üreten endüstriyel bölgenin en güçlü destekçileri arasında yer alıyor. 14 sanayi bölgesine tam zamanlı hizmet üretiyor ve üretimin ihtiyaç duyduğu hammadde desteğini lojistik gücümüzle 7/24 sağlamaya devam ediyoruz. İstanbul’a 30 dakika, Sabiha Gökçen Havaalanı’na 25 dakika, Osmangazi köprüsüne 400 metre, TEM Karayolu’na 1 km, D-100 Motoryolu’na 1,8 km mesafede olması ve tren yolu hattına yakınlığı dolayısıyla oldukça stratejik bir coğrafik lokasyonda yer alıyoruz.
Poliport olarak, bölgenin köklü ve lider terminali konumunda bulunuyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana 50 yıllık tecrübenin yarattığı uzmanlıktan faydalanarak stratejik yatırımlarımız ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına güvenli ve hızlı çözümler sunuyoruz. Toplam 221 kişiden oluşan, alanında uzman ekibimizi sektör ihtiyaçlarına bağlı olarak dinamik eğitim programları ile destekliyor, insan kaynağımızın uzmanlığına profesyonel katkı sunmaya devam ediyoruz. Poliport’ta, dökme sıvı depolama hizmeti; kuru yük ve genel kargo hizmetleri ve antrepo hizmeti olmak üzere,3 ana iş kolunda faaliyet gösteriyoruz.
Terminaldeki birimleri, bölümleri ve faaliyetleri nelerdir?
Polisan Holding’in Kocaeli Körfez Bölgesi’ndeki önemli iştiraklerinden olan Poliport, kurulduğu dönem itibariyle Türkiye’nin çok önemli ihtiyaçlarına cevap oluşturmuş, alanında birçok ilke imza atmıştır. Bugün itibariyle üstlendiği bu vizyon ve ona bağlı oluşan kaliteli hizmet anlayışıyla iş süreçlerini yürütmeye devam ediyor. Türkiye’de tamamen 3. partilere ait ürünlere, depolama ve elleçleme hizmeti veren, mal alım satımı yapmayan bağımsız dökme sıvı depolama terminali durumunda bulunan Poliport’ta yaklaşık 280.000 metrekarelik bir alana sahibiz.
Faaliyet yürüttüğümüz üç alan da son derece önemli. Dökme sıvı terminalimizde, kimyasal ve akaryakıt sektörünün önde gelen kurumlarına özenle ve proses emniyeti elementlerini odağımıza alarak hizmet ediyoruz. Türkiye’nin 3. ihracat kalemi kimyasal elleçleme. Türkiye’nin alanında ilkve yıllar içinde de, yeni yatırımlarla bu alandaki bütün taleplere hızla cevap veren yapısıyız. Dökme sıvı depolama alanımızın yıllık sıvı depolama kapasitesi 271.000 metreküp ve elleçleme kapasitesi 2,5 milyon ton. Boyutları 100 metreküp ile 9300 metreküp arasında değişen 178 tankımız bulunuyor. 2020 yılında elleçlediğimiz 1,7 milyon ton sıvı yükün %40’ını kimyasallar, %60’ını da akaryakıt ürünleri oluşturdu. İkinci iş kolumuz, bölgenin pazar lideri konumunda olan kuru yük terminalimiz. Kuru yük terminalimizin rıhtım ve iskelelerinin uzunluğu 730 metre, genişliği 40 metre. Tahmil-tahliye işlemleri için 6 adet elektrikli vinç, muhtelif kapasitelerde loderve forkliftler ile çeşitli yükler için kaldırma ataşmanlarımız mevcut. 12 - 24 metre arasında değişen su derinlikleri ile aynı anda 6 gemiye hizmet verme imkanımız ve yılda 1.500 gemiye hizmet sunma kapasitemiz mevcut. Yıllık kuru yük elleçleme kapasitemiz 5milyon ton. 2020’de elleçlediğimiz 2,8 milyon tonluk yük kömür, rulo sac, alüminyum, kil, petrokok, tufal ve benzeri ürünlerden oluşmakta.
Sahayı depolama alanları ve depolanan ürün grupları gibi konularda tanıyabilir miyiz?
Son olarak, müşterilerin ihtiyaçlarına bağlı olarak açık ve kapalı antrepolarımızda stoklama hizmeti sunuyoruz. Paydaşlarımızın tüm ihtiyaçlarına destek olmak üzere lojistik çözümler geliştiriyor kapıya teslim hizmetler üretiyoruz. Antrepo hizmetlerimizi, açık ve kapalı toplam 40.430 m2 alanda sürdürüyoruz. 2020 yılında, 326.000 ton yük depoladık. Açık ve kapalı antrepolarda yüksek güvenlikli bir şekilde paketlenmiş, paketlenmemiş, alaşımlı, alaşımsız her türlü ürünü muhafaza ediyoruz. Stok takibi için oluşturulan teknik alt yapı seçkin müşterilerimizin bütün ihtiyaçlarını karşılıyor, iş süreçlerini daha verimli bir hale getiriyor. Türk sanayisinin, otomotiv, kimya, maden, çimento ve seramik alanlarında en önemli partnerleri arasında yerimizi alıyoruz.
Tesisinizde yürütülen prosesi kısaca öğrenebilir miyiz sizden?
Tesisimizdeki tüm proses iş sağlığı, güvenlik ve emniyete göre dizayn edilmiştir. Bu çerçevede terminalimizden hizmet alacak her bir ürün için depolamaya yönelik teknik uyum denetlemesi ve risk analizi çalışmaları yapılmaktadır. Risk analizlerinde ürün için belirlenen tank, tanka ulaşan boru hatları, gemiden tahliye, depolama ve sonrasında tanker dolum süreçleri analiz edilmekte ve çıktılar elektronik ortamda muhafaza edilmektedir. Aynı biçimde ürünlerin ihtiyacına bağlı olarak ısıtma ve karışım (paçallama) yapılması da ayrıca proseslerimiz arasında yer almaktadır. Proseslerimiz uluslararası bağımsız bir kuruluş olan CDI–T tarafından teknik olarak sürekli denetlenmekte olup, uluslararası standartlarda hizmet sunmaktayız.
Müşteri profilinizi tanıyabilir miyiz?
Şirketimiz uluslararası kimya endüstrisinde pazar lideri konumunda pek çok kimya şirketlerine ve yine önde gelen akaryakıt şirketlerine hizmet etmektedir. 50 yılı aşkın süredir sunulan güven ile paydaşlarımız ile uzunsoluklu işbirliği geliştirdiğimizi, bu iş birliğinde güven ve kaliteli hizmetin daima ön planda olduğunun altını çizmek istiyorum. 1990’lardan bu yana Dow, BASF, Bayer, Shell gibi dünyanın en büyük üreticilerine hizmet veriyoruz. Yüksek müşteri memnuniyeti dolayısıyla, kiraladıkları tankları kaybetme riskini almak istemeyen sadık müşterilerimiz, kısa vadeli ekonomik daralmalarda dahi tanklarını kiralamaya devam ediyorlar. Özellikle Fetsa, CDI-T gibi uluslararası kuruluşların üyesi olmamız da sağladığımız üstün hizmet kalitesinin bir göstergesi. Bu platformlar vasıtası ile uluslararası arenada yer alarak, ülkemiz sanayisinin tanınırlığı adına katma değer yaratıyoruz.Kuru yük terminalimiz ise kimya ve otomotiv endüstrisi başta olmak üzere pazar lideri konumunda bulunan maden, çimento ve seramik üreticilerine de hizmet etmeye devam etmektedir.
Limancılık ve sıvı operasyonları konusunda en çok yaşanan zorluklar ve sorunlar nelerdir?
Lojistik sektörü önemli bir tarihe sahiptir. Bugünkü alt yapı, geçmişten buyana pek çok teknolojik enstrümanlar ile desteklenmiş olup, üreticiden son tüketiciye kadar ulaşan bu proseste limanlar çok önemli bir rol oynamıştır. Uluslararası alanda hammadde ihtiyacından son tüketicinin bitmiş ürüne ulaşmasına kadar geçen adımlarda limanlar lojistik sürecin en temel basamağını oluşturmaktadır. Yaşanan Covid salgınına rağmen 2020 yılında, küresel ölçekte yaklaşık 12 milyar ton yük taşıması gerçekleşti. Bu rakamın artacağını hepimiz biliyoruz; ancak ticari rotalarda, rekabetçi yapıda, ulaştırma ekosisteminde ve yük dağıtım sunum sisteminde köklü değişimler yapılması zorunlu hale geldi. Liman operasyonlarında, liman ve müşterinin temel beklentisi güvenli ve hızlı operasyonun sağlanmasıdır. Yaşanan gecikmeler mali külfetlere sebep olacağından, süreçlerin verimli şekilde ele alınması ve tamamlanması oldukça önemli. Sektörümüz doğası gereği riskler barındırıyor. Kimyasal yük elleçlemede bu riskleri bertaraf etmenin öneminin farkındayız. Çevreye ve insan sağlığına duyarlı olarak, sürdürülebilir hizmetler sunmaya devam ediyoruz.
Günümüz ölçü – kontrol enstrümanı, kontrol ve otomasyon teknolojisi talepleriniz ve yatırım gündeminiz nedir?
Otomasyona yönelik çalışmalarımızı sektörün ihtiyaçlarına bağlı olarak daima güncel tasarımları dikkate olarak canlı tutuyoruz. Dijitalizasyon, proseslerimizin en güçlü girdi ve çıktısını oluşturuyor. Bu çerçevede AION projesi ile full otomasyonlu iş akışımızı tamamlayacağız. Odağımızda öncelikle güven bulunuyor. Bu odak ile sistem altyapımızı güçlendiren, anlık kontrol verileri sunan ve çözümler üreten otomasyonumuzu hayata geçireceğiz. Kurulacak otomasyon sistemi sayesinde Sap ve SCADA sistemleri ile entegre hizmet sunacağız. Yaptığımız çalışmaları bir bütün olarak değerlendiriyor ve siber güvenlik önlemlerini olmazsa olmazımız şeklinde odağımıza alıyoruz.
Gerçekleştirdiğiniz son dönem kapsamlı projeniz ne oldu? Devreye alma aşaması ve sonrasında size ne tür avantajlar sağladı?
Poliport stratejileri kapsamında duraksamadan projelerini daima sürdürüyor. Tank çiftliğimiz ülke ekonomisi ve paydaşlarımızın gelişmelerine paralel olarak, gerek sistemsel gerek fiziksel pek çok kapsamlı projeler ile destekleniyor. 2016 yılında 229.000 m³ olan sıvı yük depolama kapasitemiz, 2017 yılında ~237.000 m³’e çıkmıştır.
2018 ve 2019 yılında süregelen yatırımlarımız sonucu 2020 yılında devreye alınan yeni tanklarımız ile kapasitemiz 271.000 m³’e ulaşmıştır. Sağlanan ek iş hacmi; ülke ekonomisine, bölgemizin büyümesine ve karlılık trendlerimizin sürdürülebilir olmasına katkı sağlamıştır.
Çok ses getiren AION projeniz sizlere neler sağladı? Projenin kapsamını, yatırım maliyetini ve proje ile hedeflenen avantajları sizden dinleyebilir miyiz?
Maksimum verimliliğe odaklandığımız bu dönemde Terminal Otomasyon Sistemi olan AION projemizi hayata geçiriyoruz. Proje ile limanda yürütülen tüm iş süreçlerimizi dijital ortama taşıyacağız. AION, İş gücünün ve enerjinin daha verimli kullanılmasını odağına alarak, limandaki gemi ve saha operasyonlarının planlamasından, bilgi edinme, operasyon ve müşteri yönetimine kadar tüm süreçlerin yönetimini tek başına üstlenecek. Limandaki tüm süreçlerin tam otomasyona geçirilmesinin yanı sıra operasyonların canlı olarak da takip edilmesine olanak sağlayarak pek çok alanda verimlilik sağlanacağız. Bu kapsamda tüm süreçlerimizde verimlilik sağlayarak, müşteri memnuniyetinde de kalıcı bir değer yaratmayı planlıyoruz. Hayata geçireceğimiz projenin terminalimizin konumunu ve iş hacmini daha da büyütmesini ve de rekabetteki üstünlüğümüzü korumak üzere sunacağımız entegre liman ve lojistik hizmetlerimize katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Yatırımlarda çalışmak istediğiniz yazılım, otomasyon ve enstrüman markalarını belirlerken, seçim kriterleriniz neler oluyor?
Kullandığımız her sistem, altyapı ve enstrümanlarında, global piyasada sektöre yön veren tedarikçileri tercih ediyoruz. Bu kapsamda onaylanmış pek çok tedarikçimiz bulunuyor. Limancılık sektörü uyumayan, daima canlı bir organizmaya sahip. Bu sebeple tedarikçilerimizin aynı yapıyı korumaları ve gelişen trendlere uyumlu olarak kendilerini güncellemeleri önemli. Uluslararası standartlarda hizmet üretmek, güven bağı oluşturmak üzere; gelişen, geliştiren, mükemmelliği hedef alarak değer yaratan ticari bir ekosistem yaratıyoruz.
Otomasyon, teknik ve bakım ekibinizin faaliyetleri nelerdir? Kestirimci bakım ve benzeri uygulamalar gibi maliyet azaltıcı uygulamalarınız var mıdır?
AION projesi ile sahalarımızda mevcut olan operasyonel otomasyon süreçlerini biraraya toplayarak tam otomatik sistemler dizayn ediyoruz. Tesisimizde RBI (risk temelli denetim)metodolojisi ile kontroller gerçekleştiriliyoruz ve Advanced NDT (tahribatsız muayene) metodları ile bu kontrolleri destekliyoruz. Tam otomatize edilen bu sistemler ile etkin verimlilik ölçümü yapıyor ve operasyonel süreçlerimizi bu disiplin çerçevesinde verimli ve güçlü hale getiriyoruz.
Önümüzdeki dönemde planladığınız projeler nelerdir?
Polisan Holding şirketleri ile birlikte 5 yıllık stratejik planlarımızı hazırladık. Stratejilerimize paralel olarak misyonumuzu; “Topluma ve çevreye olan yüksek sorumluluk duygumuzla operasyonel mükemmelliği odağımıza alarak uluslararası standartların üzerinde tüm liman hizmetlerinde bağımsızlığımızı koruyarak, güvenli ve eşsiz müşteri deneyimi yaratırız” olarak belirdik.X
Artan talep ve oluşan ihtiyaçlar kapasite artışını öncelikli hale getirmemizi zorunlu kılıyor. Stratejimiz doğrultusunda ve onaylanan ÇED raporu kapsamında sıvı yük depolama kapasitemizi uzun vadede 271.000 metreküpten 436.000 metreküpe çıkaracak bir yatırım gerçekleştiriyoruz.
“Geleceği tasarla” vizyonu ile başlattığımız bu yolculukta kapasitemizi dijital dönüşüm ile destekleyecek, sürdürülebilir operasyonel mükemmellik sağlayacağız. Çalışmalarımız başladı. Kuru yük tarafında ise hizmet verdiğimiz ürün portföyünü çeşitlendirmeye yönelik planlamalarımız mevcut. Şu anda ağırlıkla kömür, alüminyum, rulo saç, pik demir ve tahıl elleçliyoruz; otomotiv sektörü ile demir-çelik sektöründe müşteri portföyümüzü güçlendirmek istiyoruz. Bölgemiz demir-çelik dış ticaretinde her yıl gelişmeye devam ediyor. Bu gelişmeye paralel altyapımızı güçlendirerek müşterilerimiz ile uzun soluklu işbirlikleri yapmak istiyoruz. Bunlara ilişkin çalışmalarımız bütün hızıyla sürerken bir taraftan da hizmet kalitemizi Endüstri 4.0 çözümleriyle desteklemek üzere yatırımlar yapıyoruz. AION bunun son örneği, oradaki çalışmalarımızı da hala devam ediyor. Tam anlamıyla faaliyete geçtiğinde her bir birimde önemli oranda verimlilik artışı yakalayacağız. Bu durum iş kapasitesinde, hizmet verdiğimiz müşteri sayısında vb. artışa neden olacaktır.
Şirketlerin kurumsal ve doğal kaynakları verimli kullanması, ekonomik kalkınmanın bir parçası olması ve döngüsel ekonomiye hizmet etmesi, sürdürülebilir bir şirket olmanın temel unsurunu oluşturuyor. Ekonomik büyüme için önem arz eden liman ve lojistik faaliyetlerindeki yatırımlarımıza devam ederek, ülkemiz için katma değer üreteceğiz.
