banner143

banner72

banner164

banner171

banner26

banner165

Proseste istenen su kalitesine uygun çözümler tasarlıyor

Gıda ve İçecek sektörü arıtma projelerinin detayları ve markanın bu sektöre özel çözümlerinin avantajları üzerine Sn. Enis Burkut ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Röportajlar 07.05.2020, 16:05 Serkan KIRAÇ
965
Proseste istenen su kalitesine uygun çözümler tasarlıyor

Gıda ve içecek sektörü için önemli bir tecrübeye sahip olduklarını hatırlatan Burkut Su Tekniği A.Ş. Kurucusu Yük. Müh. Enis Burkut uzun yıllardır edindikleri tecrübe ışığında gıda ve içecek üretiminde hangi bölümde ne kalitede suya ihtiyaç duyduğunu bildiklerini ve buna yönelik arıtma çözümü tasarımı yaptıklarını vurguluyor.

Burkut Su Tekniği’nin imza attığı başarılı Gıda ve İçecek sektörü arıtma projelerinin detayları ve markanın bu sektöre özel çözümlerinin avantajları üzerine Sn. Enis Burkut ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Burkut Su Tekniği, Gıda ve İçecek sektörü için ne tür çözümler ve hizmetler sunuyor?
Gıda ve İçecek sektörü en çok iletişimde olduğumuz sektördür. Şirket ortağımız Kaya Burkut zaten gıda mühendisidir, Burkut Takımı olarak uzun yıllardır bu sektöre hizmet verdiğimiz için gıda ve içecek üretiminin hangi bölümünde ne kalitede suya ihtiyaç olduğunu çok iyi biliyoruz, bu sebeple, bu sektörün proses sularını hazırlayan su arıtım sistemlerini başarılı bir şekilde tasarlıyoruz ve kuruyoruz.   

Gıda ve İçecek sektöründe markanızın son dönemde gerçekleştirdiği proje örnekleri nelerdir?
Örneğin, son aylarda bir içecek işletmesine saatte 60 m3 kaliteli su üreten ters ozmoz sistemi kurduk.  Meyve suyu konsantresi imalatı konusunda uzman bir kuruluşa yüksek kalitede proses suyu üreten bir sistem kurduk. Taze meyve paketlemesi yapan bir kuruluşa, steril meyve yıkama suyu üretimi için teklif verdik, bunun siparişini bekliyoruz.

Bu tesisler için sunulan çözümlerin teknik detaylarını öğrenebilir miyiz?
Bu sektör olsun, veya kaliteli suya ihtiyacı olan kimya sanayii gibi başka bir sektör olsun, çözümler birbirine çok benziyor. Çünkü, önce ham su içinde bulunan gözle veya mikroskop ile görünen katılar filtrasyon tekniği ile sudan alınıyor. Dana sonra su içinde tabii olarak bulunan çözünmüş minerallerin sudan alınması ters ozmoz tekniği ile yapılıyor.  Dezenfeksiyon ise işin hassasiyetine göre klor veya ozon ile yapılıyor. Tabii ki ölçü, kontrol konusu da var.  İşletmeciler üretilen proses suyunun kalitesini her an bilmek isterler. Kurduğumuz su hazırlama sitemlerinde otomatik ölçüm ve su kalitesi kontrolleri de bulunuyor.

Proje ve çözümler ile tesislere ne tür avantajlar sağlanmış oldu?

Öncelikle prosesin kaliteli su ihtiyacı giderilmiş oldu.  Ayrıca, kaliteli su kontrol cihazları ve başarılı PLC programları sayesinde proses suyu hazırlama cihazlarının doğru çalışması sağlandı; daha da önemlisi, ürünün içine girecek olan suyun kalitesi her an işletmecilerin ve kalite kontrol bölümünün bilgisayarında takip edilir oldu.

Proje için doğru ekipman seçiminin önemi nedir, size gelen talep sonrasında hangi konularda ve noktalarda keşif gerçekleştiriyorsunuz?
Biz 36 yıldır sanayinin proses suyunu hazırlayan bir şirketiz, bu sebeple uzun veya kısa ömürlü olan cihazları, doğru ölçen veya çok sık kalibrasyon gerektiren ölçü cihazlarını iyi tanıyoruz. Doğru ekipman seçimi tabii ki çok önemli. Ancak, bazı işletmeler bizim bu bilgi birikimimizi kullanmak yerine “ucuz” olan ekipmanları tercih edebiliyor.

Bize gelen talepler için çoğu zaman keşif yapmamız gerekiyor. Size çok basit bir pompa debisi örneği vermek isterim: Müşteri mevcut pompasının etiketi üzerindeki debiyi işletmenin debisi olarak kabul edip bize örneğin “80 m3/saat debimiz var.” diyor. Oysa bu pompa suyu bir depoya basıyorsa, yani pompa düşük basınçta çalışıyorsa, bu pompanın debisi 120 m3/saat dahi olabiliyor.  İşte, hakikati öğrenmemiz için yerinde keşif çoğu zaman gerekli oluyor.

Projenin kapsamını prosesin hangi parametrelerini gözlemleyerek belirliyorsunuz?
Bir örnek ile bu konuyu açıklayayım.  Geçen ay bir müşterimiz panik içinde bize müracaat etti, bir kuruluş ham suyun Silikat değerini ölçmüş ve 98 mg/Litre bulmuş, “Yakın bir tarihte su sistemi TIKANACAK !!!” paniğini yaratmış.  Elimizde bu işletmeye ait geçen sene yapılmış bir su analizi vardı, bu analizde silikat değeri 20 mg/Litre idi.  Zaman içinde kuyu suyu karakteri değişmiş olabilir.  Ancak, tek analize güvenmemek lazım.  Kuyu suyu örneklerini hemen iki ayrı laboratuvara gönderdik, elimize geçen iki analizden birinde Silikat 20 mg/Litre, diğerinde 46 mg/Litre bulundu.  Yani, Silikat değerinin 98 mg/Litre olasılığı yoktu. Emniyette kalmak için Silikat değerini 46 mg/Litre olarak kabul edip, su arıtım sisteminde gerekli ayarları yaptık, sistem çalışıyor, demek ki Silikat 98 mg/Litre değilmiş!!!!

Yanlış ekipman ya da çözüm seçimi neler yaşatır? Karşılaşılabilecek sorunlara verebileceğiniz örnekler var mı? Çözümün seçimi aşamasında yaşadığınız zorluklar neler?
Bu konuyu da bir örnek ile anlatayım.  Yeni bir işletme kurulurken buhar kazanı da satın alınıyor ve buhar kazanına verilen besi suyunun “kireçsiz” olması fikri bilindiği için müşteri bizden “Su Yumuşatma Cihazı” teklifi istedi. Müşteri yumuşatıcı kapasitesi ve su sertliğini verdi. Bizim su tecrübemiz yüksek olduğu için biz müşteriden su örneği istedik ve suyun analizini yaptırdık.  Sonuç: Evet, suyun sertliği müşterinin bize vermiş olduğu değere yakındı fakat suda çok yüksek yani 90 mg/Litre SİLİKAT vardı!!!. Silikat pencere camının ham maddesidir ve buhar kazanı içini cam ile kaplar ve kazanın her yeri tıkanır. Müşteriye su yumuşatıcı yerine, daha pahalı bir sistem olan ters ozmoz teklif ettik, çünkü su yumuşatıcı silikatı gidermez fakat ters ozmoz giderir. Yeni bir sanayici olan müşteri bizim “tüccar” zihniyeti ile daha pahalı bir cihaz satmak istediğimizi sandı ve su yumuşatıcı satın aldı.  Yaklaşık 5 ay sonra buhar kazanı tamamen tıkanmıştı. O zaman bizim haklı olduğumuz anlaşıldı ve müşteri “acilen” bizden ters ozmoz cihazı istedi.

Önümüzdeki dönemde bu sektörde yeni bir alan ya da proses için hizmet planınız bulunuyor mu? Gıda ve içecek sektörü özelinde önümüzdeki dönem, ürün, çözüm, yapılanma ya da yatırım planlarınız var mıdır ajandanızda?
Dünyanın şu anki belirsiz durumu sebebi ile yeni bir yatırım düşünmüyoruz.  Fakat insanın gıda ve içeceğe ihtiyacı olduğu için bu sektörün her zaman ayakta kalacağını bildiğimizden tüm olanaklarımızı hazır bulunduruyoruz: İthal sarf malzemelerinin stok seviyesini en üst seviyede tutuyoruz; teknik grubumuz müşterilerden gelecek her soruya ve hizmete cevap vermeye hazır bulunuyor.

Bu virüs savaşından tüm insanlar birçok dersler çıkaracaktır. Biz de, bu kötü günler sonunda daha bilgili ve tecrübeli olacağımıza inanıyoruz.  Edineceğimiz bu yeni bilgiler ve tecrübeler ile şirketimizi ve hizmetlerimizi daha etkili hale getireceğiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Burada röportaj konusu dışına çıkmak istiyorum: Bu virüs sanki 3. Dünya Savaşı’nı başlattı.  Daha önceki savaşlarda düşman belli idi, savaşma teknikleri belli idi, fakat bu sefer “virüs” denen şey nerede? Nerden gelecek? Ne kadar can alacak? Ne süre ile dünyada dolaşacak? Belirsizlikler çok.  Bu sebeple geleceği planlamamız çok zor.  Virüse karşı önlemleri hep beraber öğrenip geliştireceğiz ve sabredeceğiz.  Bu virüs dünyadan gitmeyecekse, o zaman bu virüs ile beraber yaşamanın yolunu hep beraber öğreneceğiz.  Özellikle ülkemizde trafik kazalarında çok ölen oluyor, arabaları kullanmaktan vazgeçiyor muyuz?  Hayır. Kazalardan dersler çıkarıp önlemler alıyoruz.  Virüsün durumu da trafik kazaları gibi sanki, yani ders alıp önlemler geliştireceğiz.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner140
banner158
Günün Anketi Tümü
Sektörel dergiler okunuyor mu?
Sektörel dergiler okunuyor mu?
banner159
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
banner161

Gelişmelerden Haberdar Olun

@