Sektör verilerine bakıldığında geçen senelere kıyasla ihracatın ciddi bir şekilde arttığının önemine vurgu yapan Ömer Karadeniz, “Özellikle son dönemde döviz kurunda yaşanan ciddi dalgalanmalara rağmen işletmelerimiz üretmeye devam etmiş, ihracata odaklanarak kur riskini bertaraf etmeye yönelmiştir. Dolar bazında ciro kaybına uğrayan işletmeler ihracat sayesinde ayakta durmuş, bu da sektörün büyümeye devam etmesi için üretimin ve ihracatın ne derece önemli olduğunu göstermiştir. İSO 500’ün üretimden net satışlarının değerlendirmesine baktığımızda, 2020 yılındaki artış yüzde 21,7 iken pandeminin yaşandığı 2021 yılında bu oran yüzde 77,5’e çıkmış, 2022 yılında ise enflasyon ve döviz kurlarındaki artışların da etkisiyle İSO 500’ün üretimden satışları yüzde 119’luk artış göstermiştir. Lakin bu sert artış üretimde benzer bir zıplamayı beraberinde getirmemiştir. Kur hareketliliği plastik sektörü gibi hammadde tedarikinde büyük oranda ithalata bağımlı sektörlerde çok daha büyük sorunlara yol açmış olsa da gerek ISO 500’de yer alan gerek yer almayan plastik sektörü işletmelerimiz son derece özverili bir şekilde üretmeye ve çalışmaya devam etmiştir” dedi.
Ülkemizin Tek Çıkış Yolu Üretmek
Son yıllarda küresel ve yerel düzlemde yaşanan tüm sorunlara rağmen imalat sanayi sektörünün üretimi devam ettirdiğini vurgulayan Ömer Karadeniz, “Gerek bir sivil toplum kuruluşlarına gerekse kamu otoritelerine düşen ödev ise ülkemizin sürdürülebilir kalkınması adına imalat sanayinin desteklenmesi. Son Orta Vadeli Programda ortaya konan hedefleri yakalamak istiyorsak başka bir çıkışımız yok. İmalat sanayi üzerindeki maliyet yüklerinin hafifletilmesi diğer sektörlerde de çarpan etkisi yaratacak ve ülkemiz hızlı bir büyüme patikasına girecektir” dedi.
Sert Enflasyonun Etkisi Gözlemleniyor
Çatı kuruluş PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu olarak sektördeki ülkemize önemli katkılar sağlayan işletmelerimizin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Ömer Karadeniz, “2022 yılında İSO 500’ün üretimden net satışları yüzde 119 oranında artarak 2,05 trilyon TL’den 4,48 trilyon TL’ye yükseldi. Bir tarafıyla bu veri 2022 yılında yaşanan sert enflasyonu da gözler önüne seriyor. Listenin İSO tarafından oluşturulmuş olan 10’lu sektör gruplandırılmasına göre yapılan dağılıma bakıldığında, yüzde 75’e yakınının 5 sektör grubunda toplandığını görüyoruz. Bu firmalar sektörümüzle bağlantılı olup, 101’i gıda ürünleri sanayi, 96 firmayla ana metaller ve makine imalat sanayi, 71 firmayla kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünler sanayi, 56 firmayla elektrikli teçhizat ve elektronik ürünler sanayi ve 50 firmayla kara, deniz taşıtları yan sanayisidir. 2022 yılı verilerine göre bu beş sektör, üretimden net satışların yüzde 85’ini gerçekleştiriyor. İSO birinci 500 raporuyla tüm sektörümüzü ve sanayimizi aydınlatan bu değerli bilgilerini bizlerle paylaşan İSO Yönetim Kuruluna da teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Sonuç olarak katma değer yaratarak ülkemize ekonomi ve istihdam anlamında önemli katkılar sağlayan işletmelerimizin başarılarını kutluyor ve bu başarılarının devamının uzun yıllar boyu sürmesini temenni ediyorum” dedi.
